Tutku

Tutku, beyaz kadar renkli, bir o kadar da sonsuz bir his. Herkes için bir tona sahip ve her an birilerinin hayatını anlam katıyor. Ondan güç alanlar, onunla heyecanlananlar hatta haz duyanlar. Tutku, zaman ve mekân ile sınırlamaz kendini, canlılığını yitirmez; bir köşede keşfedilmeyi bekler. O’nu keşfedenler kendilerini şanslı sayabilirler çünkü dünyamız henüz tutkuları ile tanışamamış milyonlara ev sahipliği yapıyor.

Günümüze kadar milyarlarca insan yaşamış olsa da biz oldukça azını tanıyoruz. Tanıyabiliyoruz çünkü onlar hikayelerine kendilerinden sonra da yeni sayfalar eklemeyi başardılar. Dikkat ederseniz o hikayelerin ilk sayfalarında kendini keşfetme yolculuğu anlatılır.

Medeniyetler ise o hikayelerin kahramanları ile değişip gelişti. Kimi zaman yaşamın kendisi, kimi zaman da amaca giden yolda katalizör olan tutku, insanlığı daima değişime itmiştir. İz bırakanlar ise tutkusunun peşinden inanç ve kararlılıkla koşan, engelleri metanetle aşanlar arasından çıkmıştır. Burada olduğuna göre sen de keşif yolculuğunda olanlardansın. Ve belki de gelecek nesiller senin hikayeni anlatacak, kim bilir? … “Her tohumda bir tutku gizlidir.” "

-Halil Cibran